14 Kasım 2015 Cumartesi

Kapıdağ Yarımadası - Erdek - Manyas Kuş Gölü Bisiklet Turu

Bu sene üniversiteden mezun oldum ve 4 yılın stresini atmaya Mısır'a gittim (Bunu bir sonraki yazımda anlatacağım). Uzun bir süre kaldıktan sonra hem bisiklet ile tur yapmak için hem de yüksek lisansa başlamak için geri döndüm. Ama bir sorun vardı, vakit! Mülakatlardı, kayıt süreciydi gibi işlerle uğraşacağım için aradaki kısa boşluğu değerlendirmem için bir şeyler yapmam lazımdı. İlk iş olarak İstanbul çevresinde gidilecek yerler diye aratarak yola koyuldum.

Kısa bir araştırmadan sonra Kapıdağ Yarımadasına gitmeye karar verdim. Rota, plan, gezilecek yerler vs. hiç birini araştırmadan, 2 gün sonrasına sabah saat 8:00 feribotuna biletimi aldım (50 TL). Ufak tefek eksiklerimi tamamlayarak malzemelerimi topladım. Yanıma ne alacağım konusunda tereddütte kalsamda bir şekilde eeehhh yeter be al gitsin nolcak diyip, işin bu keyifli kısmını hallettim.
Çeyizim bunlar benim. Evlensem hiç bir eksiğim yok valla. Bakır sahanım bile var. Birazdan onunla ne yaptığımı göstereceğim.
Yola çıkmak için hiçbir engel yoktu artık. Annemin, içinden gitme diyen gözlerinden başka. 
Günün ilk metro seferi saat 06:00'da başlıyor. Yenibosna'dan binip saat 06:50'de Yenikapı iskelesinde oldum. Anka Bisiklet Grubundan kalabalık bir grupla karşılaştım. Mudanya'ya geçip, oradan istikamet Anıtkabir dediler. Yolun açık olsun diyerek birbirimizi uğurladık.
Yaklaşık 2 saat 30 dakika süren yolculuğun ardından Bandırmaya ulaştık. Ulaştık diyorum çünkü feribotta tanıştığım 3 kişilik arkadaş grubu da bisikletle Kapıdağ Yarımadası turu yapacakmış. Tanıştıktan sonra yaklaşık 10 km kadar birlikte pedalladık ve onlar yarımadayı tersten dolaşacakları için ayrıldık. Aslında benim bir rotam yoktu, teklif etseler onlara katılabilirdim belki ama böylesi daha iyi oldu. Dostane sohbetimize rağmen isimlerimizi almak hiç aklımıza gelmedi, buradan selam olsun arkadaşlara.
Yarımada kondüsyon kazanmak için birebir. Sürekli yokuş çıkıp iniyorsunuz ve batı kısmı hep rüzgarlı. Yollar yer yer stabil ancak bazı yerler ise çileliydi. Erimiş asfalt ve yoldaki mıcırlara rağmen manzaranın büyüsü ile keyifli bir gezinin ardından Erdeğe dönüp kamp yerine ulaştım. Ant Camping daha önceden bir kaç tanıdığın gidip memnun kaldığı bir yerdi. Denize sıfır, 35 yıllık kocaman çam ağaçlarının bulunduğu bir yer. Denizi kumlu ancak deniz kestaneleri sıkıntılı dikkat etmekte fayda var.
Bir de bu arkadaş ile tanıştık. Adını gölge koydum çünkü sürekli gölgesi ile oynuyordu. Bütün gece çadırın önünde yattı, dışarıdan gelen en ufak sese dahi tahammülü yoktu, hırlıyordu. Bir kaç kere fermuarı açıp sus artık dedim ama nafile, 5 dakika sonra gene başladı. Neyse çok sevdik birbirimizi sağ olsun, var olsun.
He bir de bu var bak. Yedi bitirdi ayakkabıyı kerata.
Photo by Gölge.
Uyuduk, hırlayıp havladık. Çam ağaçlarının kokularını içimize çekerken ateş böceklerini dinledik. Gece biraz üşüdük, sabah güneşi çadıra vurunca terleyip uyandık.
E birazda acıktık (Buraya gelicem demiştim). Gölge bütün gece nöbetteydi beraber kahvaltımızı yaptık. Daha sonra toparlanmak gerekliydi. Daha Manyas gölüne, yani Kuş Cenneti Milli Parkına gidilecekti. He unutmadan kamp ücreti elektrik dahil 20 TL. Duş, sıcak su, mutfak, buzdolabı, ocak vs. gibi imkanlarda vardı.
Kamptaki karavancılarla vedalaşıp yola koyuldum. Baksana şu güzelliğe. Burası adanın doğu tarafı, Bandırma'ya bakıyor.
Bandırma'ya tekrar geri dönüp bu sefer ters istikamette bulunan yoldan Balıkesir - Bursa yoluna devam ettim.

 Bisiklet yüklü olduğu için yokuşları rahat çıkmak amacıyla lastiğin havasını arttırmak istedim ancak buraya gelene kadar 20 km boyunca 2 tane benzinlik vardı. Biri kapalıydı, diğerinde ise hava basarken lastiğin havası kaçtı, meğer ağzı bozukmuş! Benimde ağzım bozuldu mecbur daha da düşük hava ile yola devam ettim. E salak mısın oğlum pompasız mı gittin diyeceksiniz ama o da bir yere kadar şişiriyor abi, daha fazla şişiremedim.

Tren yoluna paralel giderken, "lan bi tren geçsede foto çeksek yeaa" diyordum, hafif bir yokuşun tepesinde zincir attı. Neyse indim bisikletten zinciri takıyorum bir baktım tren geliyor, ABOOOOOOOOOOVVVVVVVV! Yağlı ellerle telefona sarılıp foto işini hallettim. Artık kendimi prensesi kurtaran Mario reyiz gibi hissediyordum.
Az önceki tabeladan sonra yaklaşık 20. kmde Bursa'ya giden yoldan sağa ayrılıp, 6. kmsinde bu tabelayı görene kadar devam etmek gerekiyor. Yol cillop, kimse yok. Tek tük araba geçiyor, onlarda uçuyor resmen. Ben hayatımda böyle yol görmedim.
Sağa girip bir süre ilerledikten sonra Kuş Cenneti Köyü'ne girmeden devam ettim.
Sonunda geldim. Bakalım merak ettiğim kadar var mı?
Yetişkin 5 TL, öğrenci 2,5 TL. Okuyom ben yaa demek yeterli.
Yol arkadaşımı güvenliğin ta gözünün önüne bağlayarak yürüyüşe devam ettim. İçeride bisiklet yasak imiş. İlk önce müzeye girip daha sonra gözetleme kulesine çıkacağım.
Müzede ilk önce CCTV kameralarının olduğu odaya giriyorsunuz.
Kuşların olduğu yere gitmek yasak.
Yasak olması çok güzel. Umarım sonsuza kadar devam eder ve bu bölge de talan edilmez. Çok mu ütopik oldu? Neyse...
Müzeye girdik.
Doldurulmuş kuşlar ile dolu.
Bahri... Ama çok naif.
Sinan Bengier'in kaşlar gibi maşallah.
Müzeden çıkarken kimlik karşılığı dürbün veriyorlar. Kuşlar rahatsız edilmeden buradan izleniyor. Her yer yemyeşil ve çeşit çeşit böcek dolu. Jungle gibi bir yerden yürüyerek gözetleme kulesine varılıyor.
Bundan sadece bir tane var. E haliyle birazcık sıra bekliyorsun ve arkadaki de görmek istediği için fazla bakamıyorsun.
Bak tee oradalar. Görebildin mi?
Göremedin di mi? Dur daha yakınını bulayım sana internetten.
Bunlar fena değil.
Leyleği havada görmek için bile gidilebilir. Kuş Cenneti böyle işte arkadaşım. Artık dönüş vakti.
Bandırma'ya geri döndüm. En son feribota bilet alıp karnımı doyurmak için meydanda bulunan tarihi iskendercide yemeğimi yiyip, feribot saatini beklemeye devam ettim. Yeni yerleri görmenin mutluluğu ile eve dönüyordum artık. Aslında ne kadar yakın olmasına rağmen, belki hiç bir zaman göremeyeceğim yerleri bisikletim sayesinde gördüm.

Teşekkürler Hayat! Teşekkürler Bisiklet!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder